00:00
سُورَةُ الليْل مَكِّيَةٌ وَهِيَ ٢١ ايَةً - الترتيب الوحي ٩
وَالَّيْلِ
geceye andolsun
اِذَا
zaman
يَغْشٰىۙ
örttüğü
﴿١﴾
وَالنَّهَارِ
ve gündüze andolsun
اِذَا
zaman
تَجَلّٰىۙ
göründüğü
﴿٢﴾
وَمَا خَلَقَ
ve yaratana andolsun
الذَّكَرَ
erkeği
وَالْاُنْثٰىۙ
ve dişiyi
﴿٣﴾
اِنَّ
şüphesiz
سَعْيَكُمْ
sizin işiniz
لَشَتّٰىۜ
çeşit çeşittir
﴿٤﴾
فَاَمَّا
ama
مَنْ
kim
اَعْطٰى
(hayır için) verir
وَاتَّقٰىۙ
korunursa
﴿٥﴾
وَصَدَّقَ
ve doğrularsa
بِالْحُسْنٰىۙ
en güzel(söz)ü
﴿٦﴾
فَسَنُيَسِّرُهُ
ona kolaylaştırırız
لِلْيُسْرٰىۜ
en kolayı
﴿٧﴾
وَاَمَّا
ama
مَنْ
kim
بَخِلَ
cimrilik ederse
وَاسْتَغْنٰىۙ
ve kendini zengin görürse
﴿٨﴾
وَكَذَّبَ
ve yalanlarsa
بِالْحُسْنٰىۙ
en güzel(söz)ü
﴿٩﴾
فَسَنُيَسِّرُهُ
ona da kolaylaştırırız
لِلْعُسْرٰىۜ
en güç(yolda gitmey)i
﴿١٠﴾
وَمَا يُغْن۪ي
hiçbir fayda sağlamaz
عَنْهُ
ona
مَالُـهُٓ
malı
اِذَا
zaman
تَرَدّٰىۜ
çukura düştüğü
﴿١١﴾
اِنَّ
şüphesiz
عَلَيْنَا
bize aittir
لَلْهُدٰىۘ
doğru yola iletmek
﴿١٢﴾
وَاِنَّ
ve şüphesiz
لَنَا
bizimdir
لَلْاٰخِرَةَ
son da
وَالْاُو۫لٰى
ilk de
﴿١٣﴾
فَاَنْذَرْتُكُمْ
ben sizi uyardım
نَاراً
bir ateşe karşı
تَلَظّٰىۚ
alev saçan
﴿١٤﴾
لَا يَصْلٰيهَٓا
ona girmez
اِلَّا
başkası
الْاَشْقٰىۙ
haydut olandan
﴿١٥﴾
اَلَّذ۪ي
o ki
كَذَّبَ
yalanlandı
وَتَوَلّٰىۜ
ve sırtını döndü
﴿١٦﴾
وَسَيُجَنَّبُهَا
ve ondan uzak tutulur
الْاَتْقٰىۙ
en muttaki olan
﴿١٧﴾
اَلَّذ۪ي
o ki
يُؤْت۪ي
(hayra) vererek
مَالَهُ
malını
يَتَزَكّٰىۚ
arınır yücelir
﴿١٨﴾
وَمَا
ve yoktur
لِاَحَدٍ
hiç kimsenin
عِنْدَهُ
onun yanında
مِنْ نِعْمَةٍ
bir ni'meti
تُجْزٰىۙ
karşılık verilecek
﴿١٩﴾
اِلَّا
yalnız
ابْتِغَٓاءَ
ulaşmak için
وَجْهِ
rızasına
رَبِّهِ
Rabbinin
الْاَعْلٰىۚ
yüce
﴿٢٠﴾
وَلَسَوْفَ
yakında
يَرْضٰى
razı olacaktır
﴿٢١﴾
سُورَةُ الضّحى مَكِّيَةٌ وَهِيَ ١١ ايَةً - الترتيب الوحي ١١
وَالضُّحٰىۙ
kuşluk vaktine andolsun
﴿١﴾
وَالَّيْلِ
ve geceye andolsun
اِذَا سَجٰىۙ
sakinleşen
﴿٢﴾
مَا وَدَّعَكَ
seni bırakmadı
رَبُّكَ
Rabbin
وَمَا قَلٰىۜ
ve sana darılmadı
﴿٣﴾
 
595 sayfa okundu