00:00
الَّذ۪ينَ يَأْكُلُونَ
yiyenler
الرِّبٰوا
Riba
لَا يَقُومُونَ
kalkamazlar
اِلَّا
ancak
كَمَا
gibi
يَقُومُ
kalkarlar
الَّذ۪ي يَتَخَبَّطُهُ
çarptığı kimse
الشَّيْطَانُ
şeytanın
مِنَ الْمَسِّۜ
dokunup
ذٰلِكَ
bu
بِاَنَّهُمْ
onların
قَالُٓوا
demelerindendir
اِنَّمَا
şüphesiz
الْبَيْعُ
alışveriş de
مِثْلُ
gibidir
الرِّبٰواۢ
riba
وَاَحَلَّ
oysa helal kılmıştır
اللّٰهُ
Allah
الْبَيْعَ
alış-verişi
وَحَرَّمَ
haram kılmıştır
الرِّبٰواۜ
ribayı
فَمَنْ
kime
جَٓاءَهُ
gelir de
مَوْعِظَةٌ
bir öğüt
مِنْ رَبِّه۪
Rabbi'nden
فَانْتَهٰى
(ribadan) vazgeçerse
فَلَهُ
kendisinindir
مَا سَلَفَۜ
geçmişte olan
وَاَمْرُهُٓ
ve işi de
اِلَى اللّٰهِۜ
Allah'a kalmıştır
وَمَنْ
kim
عَادَ
tekrar (ribaya) dönerse
فَاُو۬لٰٓئِكَ
onlar
اَصْحَابُ
halkıdır
النَّارِۚ
ateş
هُمْ
onlar
ف۪يهَا
orada
خَالِدُونَ
ebedi kalacaklardır
﴿٢٧٥﴾
يَمْحَقُ
mahveder
اللّٰهُ
Allah
الرِّبٰوا
ribayı
وَيُرْبِي
artırır
الصَّدَقَاتِۜ
sadakaları
وَاللّٰهُ
Allah
لَا يُحِبُّ
sevmez
كُلَّ
hiçbir
كَفَّارٍ
inkarcıları
اَث۪يمٍ
günahkar
﴿٢٧٦﴾
اِنَّ
şüphesiz
الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا
iman edenler
وَعَمِلُوا
ve işler yapanlar
الصَّالِحَاتِ
salih (güzel)
وَاَقَامُوا
ve kılanlar
الصَّلٰوةَ
namazı
وَاٰتَوُا
ve verenler
الزَّكٰوةَ
zekatı
لَهُمْ
işte onların
اَجْرُهُمْ
ödülleri
عِنْدَ
yanındadır
رَبِّهِمْۚ
Rableri
وَلَا خَوْفٌ
korku yoktur
عَلَيْهِمْ
onlara
وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ
ve onlar üzülmeyeceklerdir
﴿٢٧٧﴾
يَٓا اَيُّهَا
ey
الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا
iman edenler
اتَّقُوا
korkun
اللّٰهَ
Allah'tan
وَذَرُوا
bırakın (almayın)
مَا بَـقِيَ
geri kalan kısmı
مِنَ الرِّبٰٓوا
ribadan
اِنْ
eğer
كُنْتُمْ
idiyseniz
مُؤْمِن۪ينَ
inanıyor
﴿٢٧٨﴾
فَاِنْ
eğer
لَمْ تَفْعَلُوا
böyle yapmazsanız
فَأْذَنُوا
bilin
بِحَرْبٍ
savaşa açıldığını
مِنَ اللّٰهِ
Allah
وَرَسُولِه۪ۚ
ve Elçisi (tarafından)
وَاِنْ
eğer
تُبْتُمْ
tevbe ederseniz
فَلَكُمْ
sizindir
رُؤُ۫سُ
ana
اَمْوَالِكُمْۚ
malınız
لَا تَظْلِمُونَ
ne haksızlık edersiniz
وَلَا تُظْلَمُونَ
ne de haksızlığa uğratılırsınız
﴿٢٧٩﴾
وَاِنْ
eğer (borçlu)
كَانَ
ise
ذُوعُسْرَةٍ
darlık içinde
فَنَظِرَةٌ
beklemek (lazımdır)
اِلٰى مَيْسَرَةٍۜ
bir kolaylığa (çıkıncaya) kadar
وَاَنْ
eğer
تَصَدَّقُوا
sadaka olarak bağışlarsanız
خَيْرٌ
daha hayırlıdır
لَكُمْ
sizin için
اِنْ
eğer
كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ
bilirseniz
﴿٢٨٠﴾
وَاتَّقُوا
sakının
يَوْماً
şu günden
تُرْجَعُونَ
döndürüleceğiniz
ف۪يهِ
onda
اِلَى اللّٰهِ
Allah'a
ثُمَّ
sonra
تُوَفّٰى
tastamam verilecek
كُلُّ نَفْسٍ
herkese
مَا كَسَبَتْ
kazandığı
وَهُمْ
ve onlara
لَا يُظْلَمُونَ۟
haksızlık edilmeyecektir
﴿٢٨١﴾
 
46 sayfa okundu