00:00
اَلْمَالُ
mal
وَالْبَنُونَ
ve oğullar
ز۪ينَةُ
süsüdür
الْحَيٰوةِ
hayatının
الدُّنْيَاۚ
dünya
وَالْبَاقِيَاتُ
kalıcı olan
الصَّالِحَاتُ
güzel işler ise
خَيْرٌ
daha hayırlıdır
عِنْدَ
katında
رَبِّكَ
Rabbinin
ثَوَاباً
sevapça
وَخَيْرٌ
ve daha hayırlıdır
اَمَلاً
umutça da
﴿٤٦﴾
وَيَوْمَ
O gün
نُسَيِّرُ
yürütürüz
الْجِبَالَ
dağları
وَتَرَى
ve görürsün
الْاَرْضَ
yeri
بَارِزَةًۙ
çırılçıplak
وَحَشَرْنَاهُمْ
onları toplamışız
فَلَمْ نُغَادِرْ
bırakmamışızdır
مِنْهُمْ
onlardan
اَحَداًۚ
hiçbirini
﴿٤٧﴾
وَعُرِضُوا
ve hepsi sunulmuşlardır
عَلٰى رَبِّكَ
senin Rabbine
صَفاًّۜ
sıra sıra
لَقَدْ
andolsun
جِئْتُمُونَا
bize geldiniz
كَمَا
gibi
خَلَقْنَاكُمْ
sizi yarattığımız
اَوَّلَ مَرَّةٍۘ
ilk defa
بَلْ
oysa
زَعَمْتُمْ
siz sanmıştınız
اَلَّنْ نَجْعَلَ
tayin etmeyeceğimizi
لَكُمْ
size
مَوْعِداً
bir zaman
﴿٤٨﴾
وَوُضِعَ
(ortaya) konulmuştur
الْكِتَابُ
Kitap
فَتَرَى
görürsün
الْمُجْرِم۪ينَ
suçluların
مُشْفِق۪ينَ
korkarak
مِمَّا ف۪يهِ
onun içindekilerden
وَيَقُولُونَ
dediklerini
يَا وَيْلَتَنَا
vah bize
مَالِ
ne oluyor
هٰذَا
bu
الْكِتَابِ
Kitaba
لَا يُغَادِرُ
hiçbir şey bırakmıyor
صَغ۪يرَةً
ne küçük
وَلَا كَب۪يرَةً
ne de büyük
اِلَّٓا اَحْصٰيهَاۚ
her (yaptığımız) şeyi sayıp döküyor
وَوَجَدُوا
bulmuşlardır
مَا عَمِلُوا
yaptıklarını
حَاضِراًۜ
hazır
وَلَا يَظْلِمُ
zulmetmez
رَبُّكَ
Rabbin
اَحَداً۟
kimseye
﴿٤٩﴾
وَاِذْ
hani
قُلْنَا
demiştik
لِلْمَلٰٓئِكَةِ
meleklere
اسْجُدُوا
secde edin
لِاٰدَمَ
Adem'e
فَسَجَدُٓوا
secde ettiler
اِلَّٓا
hariç
اِبْل۪يسَۜ
İblis
كَانَ مِنَ الْجِنِّ
O cinlerdendi
فَفَسَقَ
dışına çıktı
عَنْ اَمْرِ
buyruğunun
رَبِّه۪ۜ
Rabbinin
اَفَتَتَّخِذُونَهُ
siz onu mu ediniyorsunuz?
وَذُرِّيَّتَهُٓ
ve onun neslini
اَوْلِيَٓاءَ
dostlar
مِنْ دُون۪ي
benden ayrı olarak
وَهُمْ
oysa onlar
لَكُمْ
sizin
عَدُوٌّۜ
düşmanınızdır
بِئْسَ
ne kötü
لِلظَّالِم۪ينَ
zalimler için
بَدَلاً
bir değiştirmedir
﴿٥٠﴾
مَٓا اَشْهَدْتُهُمْ
onları hazır bulundurmadım
خَلْقَ
yaratılmasında
السَّمٰوَاتِ
göklerin
وَالْاَرْضِ
ve yerin
وَلَا خَلْقَ
ve ne de yaratılmasında
اَنْفُسِهِمْۖ
kendilerinin
وَمَا كُنْتُ
ve değilim
مُتَّخِذَ
edinmiş de
الْمُضِلّ۪ينَ
yoldan şaşırtanları
عَضُداً
yardımcı
﴿٥١﴾
وَيَوْمَ
O gün
يَقُولُ
(Allah, kafirlere) der ki
نَادُوا
çağırın
شُرَكَٓاءِيَ
benim ortaklarım
الَّذ۪ينَ زَعَمْتُمْ
zannettiğiniz şeyleri
فَدَعَوْهُمْ
işte çağırdılar
فَلَمْ يَسْتَج۪يبُوا
ama cevap vermediler
لَهُمْ
kendilerine
وَجَعَلْنَا
ve biz koyduk
بَيْنَهُمْ
onların aralarına
مَوْبِقاً
tehlikeli bir uçurum
﴿٥٢﴾
وَرَاَ
ve gördüler
الْمُجْرِمُونَ
suçlular
النَّارَ
ateşi
فَظَنُّٓوا
artık iyice anladılar
اَنَّهُمْ
kendilerinin
مُوَاقِعُوهَا
içine düşeceklerini
وَلَمْ يَجِدُوا
fakat bulamadılar
عَنْهَا
ondan
مَصْرِفاً۟
kaçacak bir yer
﴿٥٣﴾
 
298 sayfa okundu