وَالْبَاقِيَاتُ
kalıcı olan
الصَّالِحَاتُ
güzel işler ise
وَخَيْرٌ
ve daha hayırlıdır
﴿٤٦﴾
وَحَشَرْنَاهُمْ
onları toplamışız
فَلَمْ نُغَادِرْ
bırakmamışızdır
﴿٤٧﴾
وَعُرِضُوا
ve hepsi sunulmuşlardır
عَلٰى رَبِّكَ
senin Rabbine
جِئْتُمُونَا
bize geldiniz
خَلَقْنَاكُمْ
sizi yarattığımız
زَعَمْتُمْ
siz sanmıştınız
اَلَّنْ نَجْعَلَ
tayin etmeyeceğimizi
﴿٤٨﴾
وَوُضِعَ
(ortaya) konulmuştur
مِمَّا ف۪يهِ
onun içindekilerden
لَا يُغَادِرُ
hiçbir şey bırakmıyor
وَلَا كَب۪يرَةً
ne de büyük
اِلَّٓا اَحْصٰيهَاۚ
her (yaptığımız) şeyi sayıp döküyor
﴿٤٩﴾
كَانَ مِنَ الْجِنِّ
O cinlerdendi
اَفَتَتَّخِذُونَهُ
siz onu mu ediniyorsunuz?
وَذُرِّيَّتَهُٓ
ve onun neslini
مِنْ دُون۪ي
benden ayrı olarak
لِلظَّالِم۪ينَ
zalimler için
﴿٥٠﴾
مَٓا اَشْهَدْتُهُمْ
onları hazır bulundurmadım
وَلَا خَلْقَ
ve ne de yaratılmasında
اَنْفُسِهِمْۖ
kendilerinin
الْمُضِلّ۪ينَ
yoldan şaşırtanları
﴿٥١﴾
يَقُولُ
(Allah, kafirlere) der ki
شُرَكَٓاءِيَ
benim ortaklarım
الَّذ۪ينَ زَعَمْتُمْ
zannettiğiniz şeyleri
فَدَعَوْهُمْ
işte çağırdılar
فَلَمْ يَسْتَج۪يبُوا
ama cevap vermediler
بَيْنَهُمْ
onların aralarına
مَوْبِقاً
tehlikeli bir uçurum
﴿٥٢﴾
فَظَنُّٓوا
artık iyice anladılar
مُوَاقِعُوهَا
içine düşeceklerini
وَلَمْ يَجِدُوا
fakat bulamadılar
مَصْرِفاً۟
kaçacak bir yer
﴿٥٣﴾