لَمْ يَكُ مُغَيِّراً
değiştirmez
اَنْعَمَهَا
onlara verdiği
حَتّٰى يُغَيِّرُوا
değiştirmedikçe
بِاَنْفُسِهِمْۙ
kendilerinde
﴿٥٣﴾
كَدَأْبِ
(Evet) gidişi gibi
وَالَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِهِمْۜ
ve onlardan öncekilerin
فَاَهْلَكْنَاهُمْ
biz de onları mahvetmiştik
بِذُنُوبِهِمْ
günahlarıyle
وَاَغْرَقْـنَٓا
ve boğmuştuk
كَانُوا ظَالِم۪ينَ
zulmedicilerdi
﴿٥٤﴾
الَّذ۪ينَ كَفَرُوا
kafirlerdir
لَا يُؤْمِنُونَۚ
inanmazlar
﴿٥٥﴾
الَّذ۪ينَ عَاهَدْتَ
sen andlaşma yaptıkların
وَهُمْ لَا يَتَّقُونَ
hiç çekinmeden
﴿٥٦﴾
تَثْقَفَنَّهُمْ
onları yakalarsan
يَذَّكَّرُونَ
ibret alsınlar
﴿٥٧﴾
وَاِمَّا تَخَافَنَّ
korkarsan
خِيَانَةً
hiyanet etmesinden
عَلٰى سَوَٓاءٍۜ
aynı şekilde
﴿٥٨﴾
وَلَا يَحْسَبَنَّ
sanmasınlar
الَّذ۪ينَ كَفَرُوا
inkar edenler
سَبَقُواۜ
kaçabileceklerini
لَا يُعْجِزُونَ
(bizi) aciz bırakamazlar
﴿٥٩﴾
مَا اسْتَطَعْتُمْ
gücünüz yettiği kadar
وَمِنْ رِبَاطِ
ve cihad için bağlanıp beslenen
وَعَدُوَّكُمْ
sizin düşmanınızı
وَاٰخَر۪ينَ
ve başkalarını
مِنْ دُونِهِمْۚ
onların dışında
لَا تَعْلَمُونَهُمْۚ
sizin bilmediğiniz
وَمَا تُنْفِقُوا
ne harcarsanız
لَا تُظْلَمُونَ
hiç haksızlığa uğratılmazsınız
﴿٦٠﴾
جَنَحُوا
onlar yanaşırlarsa
﴿٦١﴾