Münâcâtü'l-Kur'ân Duası 14. Sayfa

00:00
  • اَلنَّبَأُ: يَا مَنْ خَلَقَ عِبَادَهُ أَزْوَاجًا ❁ يَا مَنْ جَعَلَ اللَّيْلَ لِبَاسًا، وَالنَّهَارَ مَعَاشًا ❁ اَلنَّازِعَاتُ: يَا رَبَّ النَّازِعَاتِ غَرْقًا، وَالنَّاشِطَاتِ نَشْطًا، وَالسَّابِحَاتِ سَبْحًا، فَالسَّابِقَاتِ سَبْقًا، فَالْمُدَبِّـرَاتِ أَمْرًا ❁ يَا مَنْ رَفَعَ سَـمْكَهَا فَسَوَّاهَا، وَأَغْطَشَ لَيْلَهَا، وَأَخْـرَجَ ضُحَاهَا ❁ عَبَسَ: يَا مَنْ خَلَقَ الْإِنْسَانَ مِنْ نُطْفَةٍ، خَلَقَهُ فَـقَدَّرَهُ، ثُمَّ السَّبِيلَ يَسَّرَهُ، ثُمَّ أَمَاتَـهُ فَأَقْـبَرَهُ، ثُمَّ إِذَا شَاءَ أَنْشَرَهُ، كَلَّا لَمَّا يَـقْضِ مَا أَمَرَهُ ❁ يَا مَنْ صَبَّ الْمَاءَ صَبًّا، ثُمَّ شَقَّ الْأَرْضَ شَقًّا، فَأَنْـبَتَ فِيهَا حَبًّا وَعِنَـبًا وَقَضْبًا وَزَيْـتُونًا وَنَخْلًا ❁ اَلتَّـكْوِيرُ: يَا مَنْ كَوَّرَ الشَّمْسَ، وَكَدَّرَ النُّجُومَ، وَعَطَّلَ الْعِشَارَ ❁ يَا رَبَّ الْخُنَّسِ الْجَوَارِ ُالْكَنَّسِ، وَاللَّيْلِ إِذَا عَسْعَسَ، وَالصُّبْحِ إِذَا تَـنَـفَّسَ ❁ اَلْاِنْفِطَارُ: يَا مَنْ فَطَرَ السَّمَاءَ، وَنَـثَـرَ الْكَوَاكِبَ، وَفَجَّرَ الْبِحَارَ، وَبَعْثَرَ مَا فِي الْقُبُورِ ❁ اَلْمُطَفِّفِينَ: يَا مَنْ جَعَلَ كِتَابَ الْفُجَّارِ فِي سِجِّينٍ، وَكِتَابَ الْأَبْرَارِ لَفِي عِلِّـيِّـينَ ❁ يَا مَنْ يَسْقِي الْأَبْـرَارَ مِنْ رَحِيقٍ مَخْتُومٍ، خِتَامُهُ مِسْكٌ ❁ اَلْاِنْشِقَاقُ: يَا مَنْ شَقَّ السَّمَاءَ، وَمَدَّ الْأَرْضَ ❁ يَا رَبَّ الشَّفَقِ، وَاللَّيْلِ وَمَا وَسَـقَ، وَالْقَمَرِ إِذَا اتَّسَقَ ❁ اَلْبُـرُوجُ: يَا رَبَّ السَّمَاءِ ذَاتِ الْبُـرُوجِ، وَالْيَوْمِ الْمَوْعُودِ، وَشَاهِدٍ وَمَشْهُودٍ ❁ يَا مَنْ بَطْشُهُ شَدِيدٌ، وَهُوَ يُـبْدِئُ وَيُـعِـيـدُ، وَهُوَ الْغَفُورُ الْوَدُودُ، ذُو الْعَرْشِ الْمَجِيدُ، فَعَّالٌ لِمَا يُرِيدُ ❁ اَلطَّارِقُ: يَا مَنْ خَلَقَ الْإِنْسَانَ مِنْ مَاءٍ دَافِقٍ، يَخْرُجُ مِنْ بَـيْنِ الصُّلْبِ وَالـتَّـرَائِبِ ❁ اَلْأَعْلَى: يَا مَنْ خَلَقَ فَسَوَّى، وَقَـدَّرَ فَهَدَى، وَأَخْرَجَ الْمَرْعَى ❁ يَا مَنْ يَعْلَمُ السِّرَّ وَأَخْفَى❁
  • Nebe’ Sûresi: Ey kullarını çift çift yaratan! Ey geceyi bir örtü, gündüzü geçim için çalışma zamanı kılan! Nâziât Sûresi: Ey münkirlerin ruhunu söküp çıkaran, mü’min­lerin ruhunu ise kolaylıkla alan, fezada yüzüp giden, ilâhî emirleri yerine getirmek için yarışan ve vazifelerini bihakkın yerine getiren meleklerin Rabbi! Ey göğü direksiz yükselten ve kusursuz işleyen bir sisteme bağlayan; derece derece karanlığını giderip ışığını ortaya çıkaran! Abese Sûresi: Ey insanı bir damla sıvıdan yaratan, yaratıp ona güzel bir şekil veren! Doğru yolu onun için kolaylaştıran ve en sonunda da verdiği can emanetini geri alıp kabre koyan! Sonra dilediği zaman onu yeniden dirilten! “Ne var ki o inkârcı, Allah’ın kendisine olan buyruğunu yerine getirmemiştir.” buyuran! Ey yağmuru gökten şarıl şarıl boşaltan ve toprağı yarıp ekime hazır hâle getiren! Sonuçta orada taneli bitkiler, üzümler, sebzeler, zeytinler ve hurmalar bitiren! Tekvîr Sûresi: Ey kıyamet gününde Güneş’i dürüp ışığını söndüren, yıldızları yerlerinden düşürüp dağıtan, hamile develer gibi en kıymetli malları bile ortada başıboş bıraktıran! Ey gündüz gizlenip sinen, sonra tekrar ortaya çıkan, sonra yine gizlenen ve nihayet büsbütün gözden uzaklaşan yıldızların, geçip gitmeye yönelen gecenin ve nefes alıp ağarmaya başlayan sabahın Rabbi! İnfitâr Sûresi: Ey kıyamet vaktinde göğü yaran, yıldızları parçalayıp etrafa saçan, denizleri birbirine katıp tek deniz hâline getiren ve kabirlerin içini dışına çıkaran! Mutaffifîn Sûresi: Ey öldükten sonra dirilmeye inanmayan günahkâr fâcirlerin hesap defterlerini Siccîn’e; iyiliğe adanmış ebrârın hesap defterlerini ise İlliyyîn’e kaydeden! Ey hayra kilitlenmiş birr u takva erlerini hitamı misk olan, içildiği zaman misk kokusu bırakan, ağzı mühürlü saf Cennet şarabı ile lütuflandıran! İnşikâk Sûresi: Ey kıyamet günü göğü yaran ve yeri dümdüz eden! Ey şafağın, gece ve içinde barındırdıklarının ve dolunay hâlini alan Kamer’in Rabbi! Burûc Sûresi: Ey yıldız kümeleri olan burçlarla süslü göğün, geleceği bildirilen kıyamet gününün, şahit olan ve olunan her şeyin Rabbi! Ey zalimleri derdest edip yakalaması pek çetin olan! Ey yoktan var eden ve ölümden sonra tekrar dirilten! Ey dilediği günahları bağışlayan Ğafûr ve bazı kullarını muhabbete mazhar kılan Vedûd! Ey Arş’ın sahibi! Ey şanı pek yüce olan Mecîd! Ey dilediğini dilediği şekilde gerçekleştiren! Târık Sûresi: Ey insanı erkeğin sulbü ile kadının kaburga kemikleri arasından fışkırıp çıkan basit bir sıvıdan yaratan! A’lâ Sûresi: Ey yaratıp en mükemmel şekli veren! Her şeye en uygun bir ölçü takdir edip, onu asıl gayesine yönlendiren! Ey otlakları, yeşillikleri çıkaran! Ey gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilen!
13 sayfa okundu.