Kumeyl Duası 2. Sayfa

00:00
  • وَ غَلَبَ قَهْرُكَ وَ جَرَتْ قُدْرَتُكَ وَ لاَ يُمْكِنُ الْفِرَارُ مِنْ حُكُومَتِكَ اَللَّهُمَّ لاَ اَجِدُ لِذُنُوبِى غَافِراً وَ لاَ لِقَـبَائِحِى سَاتِراً وَ لاَ لِشَىْءٍ مِنْ عَمَلِىَ الْقَبِيحِ بِالْحَسَنِ مُبَدِّلاً غَيْرَكَ لاَ اِلَهَ اِلاَّ اَنْتَ سُبْـحَانَكَ وَ بِحَمْدِكَ ظَلَمْتُ نَفْسِـى وَ تَجَرَّأْتُ بِجَهْلِى وَ سَكَنْتُ اِلَى قَدِيمِ ذِكْرِكَ لِى وَمَنِّكَ عَلَىَّ
  • ve galebe gahruke ve ceret gudretuk. Ve la yum-kin’ul-firaru min hukûmetik. Allahumme la ecidu li-zunûbî ğafiran ve la li-gabeihî satiran. Ve la li-şey’in min ameliye’l-gabîhi bi’l-haseni mubeddi-len ğayrek. La ilâhe illa ente; subhaneke ve bi-hamdik. Zalemtu nefsî ve tecerra’tu bi-cehlî. Ve sekentu ila gadîmi zikrike lî ve mennike aleyy.
  • kahrın galip ve kudretin her yerde câridir ve senin hükümetinden kaçmak imkânsızdır. Allah’ım! Senden başka günahlarımı bağışlayacak, kabahatlerimi örte-cek, kötü amelimi iyiye çevirecek birini bulamam. Senden başka ilâh yoktur; münezzehsin; sana hamd ederim. Ben kendime zulmettim ve câhilliğim yü-zünden itaatsizlik yaptım ve beni (ta) eskiden beri unutmadığından ve bana lütuf ve ihsanından dolayı rahatladım (ve korkmadan sana isyan ettim).
  • اَللَّهُمَّ مَوْلاَىَ كَمْ مِنْ قَبِيحٍ سَتَرْتَهُ وَ كَمْ مِنْ فَادِحٍ مِنَ الْبَلاَءِ اَقَلْـتَهُ وَ كَمْ مِنْ عِثَارٍ وَقَيْـتَهُ وَ كَمْ مِنْ مَكْرُوهٍ دَفَعْـتَهُ وَ كَـمْ مِنْ ثَنَاءٍ جَمِيلٍ لَسْتُ اَهْلاً لَهُ نَشَرْتَهُ اَللَّهُمَّ عَظُمَ بَلاَئِى وَ اَفْرَطَ بِى سُوءُ حَالِى وَ قَصُرَتْ بِى اَعْمَالِى وَ قَعَدَتْ بِى اَغْلاَلِى وَ حَبَسَنِى عَنْ نَفْعِى بُعْدُ اَمَلِى
  • Allahumme mevlaye kem min kabîhin seter-teh. Ve kem min fadihin min’el-belai ekalteh, ve kem min isarin vegayteh, ve kem min mekrûhin defa’teh, ve kem min senain cemîlin lestu ehlen lehu neşerteh. Allahumme azume belaî ve efrate bî sûu hâlî ve kesurat bî a’malî. Ve gaedet bî eğ-lalî ve habesenî an nef’î bu’du emelî.
  • Allahım! Mevlam! Nice kötülüklerimin üzeri-ni örttün; nice belaları benden geri çevirdin; nice hatalardan korudun beni; hoşa gitmeyen şeyleri uzaklaştırdın; layık olmadığım nice güzel övgüle-ri benim için yaydın. Allah’ım! Belam büyümüş, halimin kötülüğü haddi aşmış; amellerim beni aciz bırakmış, (tutku) zincirlerim beni çökertmiş, yerlere sermiş; uzun arzularım beni menfaatimden alıkoyup hapsetmiş
  • وَخَدَعَتْنِى الدُّنْيَا بِغُرُورِهَا وَنَفْسِى بِجِنَايَتِهَا وَمِطَالِى يَاسَيِّدِى فَاَسْاَلُكَ بِعِزَّتِكَ اَنْ لاَ يَحْجُبَ عَنْكَ دُعَائِى سُوءُ عَمَلِى وَفِعَالِى وَ لاَ تَفْضَحْنِى بِخَفِىِّ مَااطَّلَعْتَ عَلَيْهِ مِنْ سِرِّى وَ لاَ تُعَاجِلْنِى بِالْعُقُوبَةِ عَلَى مَا عَمِلْتُهُ فِى خَلَوَاتِى مِنْ سُوءِ فِعْلِى وَاِسَاءَتِى وَدَوَامِ تَفْرِيطِى وَجَهَالَتِى وَ كَثْرَةِ شَهَوَاتِى وَ غَفْلَتِى
  • Ve hedaetni’d-dunya bi-ğurûriha ve nefsi bi-cina-yetiha ve mitalî. Ya Seyyidî, fees’eluke bi-izzeti-ke en la yehcube anke duaî sûu amelî ve fialî. Ve la tefzahnî bi-hafiyyi met’tale’te aleyhi min sırrî. Ve la tuacilnî bi’l-ukûbeti alâ ma amiltuhu fî halevatî, min sûi fi’lî ve isâetî ve devami tefritî ve cehaletî ve kesreti şehevatî ve ğafletî.
  • ve dünya beni boş şeylerle aldatmış ve nefs-i em-marem, kendi cinayeti ve müsamahakârlığımla beni kandırmış. Ey seyyidim! İzzetinin hakkına (senden istiyorum ki); amelimin kötülüğü, duamın kabulünü önlemesin, bildiğin gizli sırlarımı aça-rak beni rezil etme. Gizlice işlediğim kötü amelim ve davranışım, sürekli tefritim ve cahilliğim, nef-sani isteklerim ve gafletimin çokluğu yüzünden, beni cezalandırmada acele etme.
  • وَكُنِ اللَّهُمَّ بِعِزَّتِكَ لِى فِى كُلِّ الاَحْوَالِ رَؤُوفاً وَعَلَىَّ فِى جَمِيعِ الأُمُورِ عَطُوفاً اِلَهِى وَرَبِّى مَنْ لِى غَيْرُكَ اَسْاَلُهُ كَشْفَ ضُرِّى وَالنَّظَرَ فِى اَمْرِى اِلَهِى وَمَوْلاَىَ اَجْرَيْتَ عَلَىَّ حُكْماً اِتَّبَعْتُ فِيهِ هَوٰى نَفْسِى وَلَمْ اَحْتَرِسْ فِيهِ مِنْ تَزْيِينِ عَدُوِّى فَغَرَّنِى بِمَا اَهْوٰى وَاَسْعَدَهُ عَلَى ذٰلِكَ الْقَضَاءُ
  • Ve kuni’llahumme bi-izzetike lî fî kulli’l-ahvali raufen. Ve aleyye fî cemii’l-umûri atûfen, ilâhî ve rabbî men lî ğayruke es’eluhu keşfe zurrî ve’n nazara fî emrî. İlâhî ve Mevlaye, ecreyte aleyye hukmen’ittebe’tu fîhi heva nefsî ve lem ahteris fîhi min tezyînî aduvvî. Feğarrenî bima ehva ve es’eduhu ala zalik’el-kâzâ.
  • Allah’ım! İzzetin hakkına her durumda bana karşı merhametli ve bütün işlerimde rauf ol. Ma-budum, Rabbim! Senden başka kimim var ki, on-dan, kötü durumumu gidermesini ve işlerime neza-ret etmesini isteyebilirim. Mabudum, mevlam! Sen bana hükmettin; bense onlar hususunda nefsime uy-dum ve bu konuda düşmanımın günahları tezyin etmesinden korkmadım; böylece beni istediği gibi aldattı ve alınyazısı da bu işte ona yardımcı oldu;
  • فَتَجَاوَزْتُ بِمَا جَرٰى عَلَىَّ مِنْ ذٰلِكَ بَعْضَ حُدُودِكَ وَ خَالَفْتُ بَعْضَ اَوَامِرِكَ فَلَكَ الْحَمْدُ عَلَىَّ فِى جَمِيعِ ذٰلِكَ وَلاَ حُجَّةَ لِى فِيمَا جَرٰى عَلَىَّ فِيهِ قَضَاؤُكَ وَ اَلْـزَمَنِى حُكْمُكَ وَ بَلاَؤُكَ وَ قَدْ اَتَيْـتُكَ يَا اِلَهِى بَعْدَ تَقْـصِيرِى وَ اِسْرَافِى عَلَى نَفْسِى مُعْـتَذِراً نَادِماً مُنْكَسِراً مُسْتَـقِيلاً
  • Fetecaveztu bima cera aleyye min zalike ba’ze hudûdike ve haleftu ba’ze evamirike, felek’el-hamdu aleyye fî cemîi zalike ve la huccete lî fî-ma cera aleyye fîhi kazauke ve elzemenî hukmu-ke ve belauke. Ve gad eteytuke ya ilâhî ba’de tak-sîrî ve israfî alâ nefsî mu’teziran nadimen munke-siran mustakîlen
  • işte bu başıma gelenlerden dolayı bazı sınırları aştım ve bazı emirlerine karşı çıktım; bütün bunlardan sana hamd etmek benim vazifemdir. Hakkımda yürütülen kaza ve kaderin ve beni yakalayan hükmün ve imtihanın karşısında gösterecek hiçbir mazeret ve bahanem yoktur. Ve şu anda sana yöneldim Ey Rabbim! Ken-dimi ihmal edip işlediğim kusurlardan sonra; özür dileyerek, pişman ve perişanlık içerisinde
1 sayfa okundu