Hulasatü'l Hulasa Duası 6. Sayfa

00:00
  • لَاۤ اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ بِمُح۪يطِ لِسَانِ الْكَاۤئِـنَاتِ الْكِتَابِ الْكَب۪يرِ الْمُجَسَّمِ وَالْـقُـرْاٰنِ الْجِـسْـمَانِـيِّ الْمُعَظَّمِ بِكَلِمَاتِ وَارِدَاتِهَا وَصَرْفِـيَّاتِهَا وَسَكَـنَـتِهَا وَمُشْتَمِلاَتِهَا وَتَجْد۪يدَاتِهَا وَتَـبْد۪يلَاتِهَا بِالْاِنْـتِـظَامِ وَالْم۪يزَانِ وَبِكَلِمَاتِ الْحُدُوثِ وَالْاِمْكَانِ وَالتَّـغَـيُّـرِ ف۪ـي كُلِّ سَـكَنَـتِهَا وَالتَّغْي۪يرِ وَالتَّصْو۪يرِ وَالتَّـدْب۪ـيـرِ بِالْاِنْـتِـظَامِ ف۪ـي جَم۪يعِ مُشْتَمِلَاتِهَا وَالتَّعَاوُنِ وَالتَّسَانُدِ وَالـتَّـنَاسُـبِ بِالْم۪يزَانِ ف۪ـي عُمُومِ اَجْزَاۤئِهَا﴿٢٠﴾ لَاۤ اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ بِشَهَادَةِ الْوَاجِبِ الْوُجُودِ بِتَجَلِّيَاتِ صِفَاتِهِ وَاَسْمَاۤئِهِ وَشُؤُونِـهِ وَاَفْعَالِهِ وَبِكَلِمَاتِ اٰثَـارِهِ وَمَصْنُوعَاتِهِ الْمُدَبَّـرَاتِ بِكَمَالِ الـنِّـظَامِ وَالْم۪يـزَانِ وَبِدَلَالَـةِ تَـبَـارُزِ الْاُلُوهِـيَّـةِ الْمُطْلَقَةِ ف۪ـي اَقْطَارِ الْكَائِنَاتِ ف۪ي مُقَابَلَةِ تَظَاهُرِ اَنْـوَاعِ الْعِبَادَاتِ مِنْ اَنْـوَاعِ الْمَوْجُودَاتِ ف۪ـي تَـظَاهُـرِ الرُّبُوبِـيَّـةِ الْعَاۤمَّـةِ لِجَم۪يعِ الْمَخْلُوقَاتِ ف۪ـي مُـشَـاهَدَةِ الْفَعَّالِـيَّـةِ الشَّامِلَةِ لِجَم۪يعِ الْمَصْنُوعَاتِ﴿٢١﴾ لَاۤ اِلٰـهَ اِلَّا اللّٰهُ الْـوَاجِـبُ الْـوُجُودِ الْـوَاحِـدُ الْاَحَـدُ ذُو الْكَمَالَاتِ وَالْكِـبْرِيَاۤءِ وَالْعَظَمَةِ الْمُنَافِـيَـةِ لِلشِّرْكَةِ﴿٢٢﴾
  • 20. Muazzam ve mücessem bir Kur’ân olan kitab-ı kebir-i kâinat muhit/kuşatıcı bir dil ile; gelir ve giderleri, üzerinde yaşayan sakinleri ve içinde bulunan müştemilatı ve bütün bunların ölçülü ve muntazam yenilenmeleri ve değişmelerinden müteşekkil kelimeleriyle; hudûsu (sonradan yaratılması) ve imkânı (varlığının zorunlu değil mümkin olması, olup olmaması mümkün iken var edilmesi), sakinlerinin değişip durması, müştemilatındaki muntazam değişiklikler, şekillenmeler ve sevk ü idare, ayrıca bütün cüz ve parçalarındaki gayet derecede ölçülü teavün (yardımlaşma), tesanüt (dayanışma) ve tenasüp (uygunluk) kelimeleriyle ilan eder ki, Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur. 21. Hazreti Vâcibü’l-Vücud sıfat, isim, şuûn ve fiillerinin tecellileriyle.. mükemmel bir sistem ve denge içinde yaratıp idare ettiği eserleri ve sanat harikalarından müteşekkil kelimeleriyle.. hem bütün mevcudattan kendilerine mahsus farklı farklı ibadetlerin görünmesine karşılık kâinatın her tarafında varlığını gösteren mutlak ulûhiyetinin görünmesiyle.. bütün mahlûkatı kuşatan rubûbiyet-i âmmesinin ortaya çıkması ile.. bütün masnûatını kapsayan faaliyet-i şamilesinin görülmesiyle bizzat şehadet eder ki, Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur. 22. Ulûhiyetinde ve rubûbiyetinde şirki her cihetle reddeden nihayetsiz kemâlat, kibriyâ ve azamet (büyüklük ve ululuk) sahibi, Vâcibü’l-Vücud, Vâhid ü Ehad Hazreti Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur.
5 sayfa okundu.