Evrad-ı Kudsiye Duası 3. Sayfa

00:00
  • قُلِ اللّٰهُمَّ مَالِكَ الْمُلْكِ تُؤْتيِ الْمُلْكَ مَنْ تَشَاءُ وَتَنْزِعُ الْمُلْكَ مِمَّنْ تَشَاءُ وَتُعِزُّ مَنْ تَشَاءُ وَتُذِلُّ مَنْ تَشَاءُ بِيَدِكَ الْخَيْرُ اِنَّكَ عَلٰى كُلِّ شَىْء ٍقَدِيرٌ
  • 31. Kulillâhumme mâlik-el-mulki tu’til-mulke men teşâ’u ve tenzi’ul-mulke mimmen teşâ’u ve tu’izzu men teşâ’u ve tuzillu men teşâ’u bi-yedik-el hayru inneke alâ kulli şey’in kadir.
  • 31. De ki: “Ey mülk ve hâkimiyet sahibi Allah’ım” Sen mülkü dilediğine verir, dilediğinden onu çeker alırsın. Dilediğini aziz dilediğini zelil kılarsın. Her türlü hayır Sen’in elindedir. Sen her şeye kadirsin.
  • تُولِجُ الَّيْلَ فِى النَّهَار ِوَ تُولِجُ النَّهَارَ فِى الَّيْلِ وَتُخْرِجُ الْحَىَّ مِنَ الْمَيِّتِ وَتُخْرِجُ الْمَيِّتَ مِنَ الْحَىِّ وَتَرْزُقُ مَنْ تَشَاءُ بِغَيْرِ حِسَابٍ
  • 32. Tûlic-ul leyle fin-nehâri ve tûlic-un-nehâre fil-leyli ve tuhric-ul hayye min-el-meyyiti ve tuhric-ul meyyite min-el hayyi ve terzuku men teşâ’u bi-gayri hisâb.
  • 32. Geceyi gündüze katarsın, gündüzü geceye katarsın. Ölüden diriyi, diriden de ölüyü çıkarırsın. Dilediğini de hesapsız şekilde rızıklandırırsın
  • سُبْحَانَكَ يَا مَنِ احْتَجَبَ فِى اْلاُولىٰ عَنْ جَمِيعِ الْوَرٰى
  • 33. Subhaneke yâ menıhte-cebe fil-ulâ an cemi-il verâ.
  • 33. Ey dünyada kendini bütün yaratıklardan perdeleyen, Sen her türlü ayıp ve noksandan münezzehsin!.
  • سُبْحَانَكَ يَا مَنْ تَرَدّٰى بِالْوَقَارِ وَاْلكِبْرِيَاءِ
  • 34. Subhâneke yâ men teraddê bil-vekâri vel-kibriyâi.
  • 34. Ey vakar ve kibriya perdesine bürünen, Sen her türlü ayıp ve noksandan münezzehsin!.
  • سُبْحَانَكَ يَا مَالِكَ جَمِيعِ اْلاَشْيَاءِ
  • 35. Subhâneke yâ mâlike cemi-il eşya.
  • 35. Ey her şeyin sahibi, Sen her türlü ayıp ve noksandan münezzehsin!.
  • سُبْحَانَكَ يَامَنْ تَعَزَّزَ بِالْقُدْرَةِ وَالْعُلىٰ وَيَا مَنْ يَعْلَمُ مَافِى الضَّوَاخِي السَّبْعِ وَالْحُسْنٰى
  • 36. Subhâneke yâ men te’azzeze bil-kudreti vel-ûlâ. Subhâneke yâ men yâ’lemu mâ fid-davahis-seb’i vel-husnâ.
  • 36. Ey sonsuz kudret ve yüceliği ile izzeti tezahür eden. Ey yedi kat gök ve güzellikler yeri olan Cennette olanları bilen, Sen her türlü ayıp ve noksandan münezzehsin!.
  • وَيَا مَنْ يَعْلَمُ مَايَتَلَجْلَجُ فِى الصُّدُورِ وَ اْلاَحْشَاءِ
  • 37. ve yâ men yâ’lemu mâ yeteleclecu fis-sudûri vel-ahşâi
  • 37. Ey kalplerden geçenleri, içlerde dönüp dolaşanları bilen, Sen her türlü ayıp ve noksandan münezzehsin!.
  • وَيَا مَنْ شَرَّفَ الْعَرُوضَ عَلَى الْمُدَنِ وَالْقُرٰى
  • 38. Subhâneke yâ men şerrafel-aruda alel-mudeni vel-kurâ
  • 38. Mekke ve Medine havalisini bütün şehir ve köylere üstün kılan, Sen her türlü ayıp ve noksandan münezzehsin!.
  • سُبْحَانَكَ يَا مَنْ يَعْلَمُ مَا تَحْتَ الْجَبُوبِ وَالثَّرٰى
  • 39. Subhâneke yâ men yâ’lemu mâ taht-el cebûbi ves-serâ.
  • 39. Ey yer ve toprak altındakileri bilen, Sen her türlü ayıp ve noksandan münezzehsin!.
  • سُبْحَانَكَ يَا مَنْ تَعَالىٰ وَلَطُفَ عَنْ اَنْ يُرٰى
  • 40. Subhâneke yâ men teâlâ ve latufe an en yurâ.
  • 40. Ey görünmekten yüce ve lâtif olan, Sen her türlü ayıp ve noksandan münezzehsin!.
  • تَبَارَكْتَ رَبَّنَا وَتَعَالَيْتَ لاَرَبَّ غَيْرُكَ وَلاَ قَاهِرَ سِوَاكَ
  • 41. Tebârekte Rabbenâ ve te’âleyte lâ Rabbe ğayruke ve lâ kahira si-vâke.
  • 41. Ey Rabbimiz! Hayır ve bereket sahibisin. Sen sonsuz derece yüce ve üstünsün, Senden başka Rab yoktur, Senden başka galebe ve kahrıyla herkesi dize getiren Kahir de yoktur.
  • اَلّلٰهُمَّ اَنْتَ الْمُنْعِمُ الْمُفْضِلُ الْمُقِيلُ الشَّكُورُ
  • 42. Allâhumme entel mun’ım-ul mufdıl-ul mukiyl-uş-şekûr.
  • 42. Allah’ım! Sensin nimet veren, lütufta bulunan, tafdil eden, yanlışlara düşmekten kurtaran, yapılan şükrün karşılığını en iyi veren.
  • وَاَشْهَدُ اَنَّكَ اَنْتَ الله الَّذِى لاَ اِلٰهَ اِلَّا اَنْتَ * اَنْتَ رَبِّى وَرَبُّ كُلِّ شَيْءٍ فَاطِرُ السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضِ عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ الْعَلِىُّ الْكَبِيرُ الْمُتَعَالِ
  • 43. Ve eşhedu enneke entallâhullezî lâ ilâhe illâ ente * ente Rabbî ve Rabbu kulli şey’in fâtır-us-semâvati vel-ardi âlim-ul gaybi veş-şehâdet-il-aliyyul kebir-ul mute’âli.
  • 43. Şahitlik ederim ki: Sen Allah’sın, Senden başka ilâh yoktur. Sen benim ve her şeyin Rabbisin. Gökleri ve yeri örneksiz yaratan, inşa eden sensin. Gayb ve şehadeti en iyi bilen Sensin. Yücesin, büyüksün, üstünsün.
  • طٰهٰ طٰسۤمۤ طٰسۤ يٰسۤ حٰمۤ عۤسۤقۤ ﴿﴾ مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ يَلْتَقِيَانِ بَيْنَهُمَا بَرْزَخٌ لاَيَبْغِيَانِ
  • 44. Tâ-hê... Tâ’sîn-mîm..Tâ-sin..Yâ-sîn..Hâ-mîm...Âyn-sîn-kâf.. Merac-el bahreyni yeltekkıyyâni beynehumâ berzahun lâ yebğıyân.
  • 44. Tâ hâ, Tâ sin mim, Tâ sin, Yâ sin, Hâ mim, Ayn sin kaf. O iki denizi salıverdi, buluşuyorlar. Fakat aralarında engel vardır, birbirine karışmazlar.
  • اَلله ُلَا اِلٰهَ اِلاَّ هُوَ الْحَيُّ اْلقَيُّومُ لاَ تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلاَ نَوْمٌ لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي اْلأَرْضِ مَنْ ذَا الَّذِي يَشْفَعُ عِنْدَهُ اِلاَّ بِإِذْنِهِ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلاَ يُحِيطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِهِ اِلاَّ بِمَا شَآءَ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمَاوَاتِ وَاْلأَرْضَ وَلاَ يَؤُودُهُ حِفْظُهُمَا وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ
  • 45. Allâhu lâ ilahe illâ huvel-hayyul kayyûmu lâ te’hu-zuhu sinetun ve lâ nevm.. Lehû mâ fis-semâvati ve mâ fil-ardi men-zellezî yeşfe’u indehû illâ bi-iznihi yâ’lemu mâ beyne eydîhim ve mâ halfehum ve lâ yuhitûne bi-şey’in min ılmihî illâ bi-mâ şâ’e vesia kursiyyuhus-semâvati vel-arda ve lâ ye’ûduhû hıfzuhumâ ve huvel-aliyyul-aziym.
  • 45. O Allah ki kendisinden başka ilah yoktur. Hayy’dır, Kayyum’dur kendisini ne bir uyuklama ne uyku tutamaz. Göklerde ve yerde ne varsa O’nundur. İzni olmadan katında kim şefaat edebilir. Yarattığı mahlûkların önünde ardında ne var, hepsini bilir. Onun yarattıkları ise O’nun dilediğinden başka, ilminden hiçbir şey kavrayamazlar. O’nun kürsüsü gökleri ve yeri kaplamıştır. Gökleri ve yeri koruyup gözetmek O’na ağır gelmez. O Alî’dir, Uludur.O Azimdir, azamet sahibidir.
2 sayfa okundu.