Delailü'l Nur Duası 11. Sayfa

00:00
  • يَا لَط۪يفًا بِخَلْقِهِ يَا عَل۪يمًا بِخَلْقِهِ يَا خَب۪يرًا بِخَلْقِهِ اُلْطُفْ بِنَا يَا لَط۪يفُ يَا عَل۪يمُ يَا خَب۪يرُ يَا وَدُودُ يَا وَدُودُ يَا وَدُودُ يَا ذَا الْعَرْشِ الْمَج۪يدَ يَا مُبْدِئُ يَا مُع۪يدُ يَا فَعَّالًا لِمَا يُر۪يدُ اَسْـاَلُكَ بِنُورِ وَجْهِكَ الَّذ۪ي مَلَاَ اَرْكَانَ عَرْشِكَ وَاَسْـاَلُكَ بِقُدْرَتِكَ الَّت۪ي قَدَرْتَ بِهَا عَلٰى جَم۪يعِ خَلْقِكَ وَبِرَحْمَتِكَ الَّت۪ي وَسِعَتْ كُلَّ شَيْءٍ لَآ اِلٰـهَ اِلَّا اَنْـتَ يَا غِـيَـاثَ الْمُسْـتَغ۪يث۪ينَ اَغِثْـنَا يَا مُغ۪يثُ اَغِثْـنَا بِرَحْمَتِكَ نَسْتَغ۪يثُ وَمِنْ عَذَابِكَ نَسْتَج۪يرُ اَجِرْنَا مِنَ النَّارِ وَاَدْخِلْنَا الْجَنَّةَ مَعَ الْاَبْـرَارِ بِشَفَاعَةِ نَبِـيِّـكَ الْمُخْتَارِ اٰم۪يـنَ بِـرَحْمَـتِـكَ يَـآ اَرْحَـمَ الرَّاحِم۪ينَ وَالْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ ﴿٢٣﴾
  • 23. Ey kullarını lütuflarıyla şâd eden, onların her hâlini bilen, her hâllerinden haberdar olan Latîf ü Alîm ü Habîr! Bize de lütufta bulun. Ey Latîf, ey Alîm, ey Habîr, ey seçtiği kulları için sevgi vaz’ eden Vedûd! Ey Arş-ı Mecîd’in yegâne Sahibi! Ey her şeyi ilk yaratan Mübdi! Ey hayattan sonra ölümü, ölümden sonra da hayatı geri veren Muîd! Ey dilediğini dilediği gibi icraya muktedir olan Kudreti Sonsuz! Arşının rukünlerini dolduran nur-u vechin hakkı için Sana yalvarıyorum. Bütün mahlûkatın üzerinde dilediğin gibi tasarrufta bulunduğun kudretin hatırına Senden dileniyorum. Her şeyi kuşatan nihayetsiz rahmetin hakkı için Senden talep ediyorum. Senden başka hiçbir ilâh yok. Ey kapısının önünde diz çökenlerin yardım taleplerine icabet eden Muğîs! Bize de yardım et ey Muğîs! Bize de yardım et. Senden rahmetini dileniyor, azabından da yine Sana sığınıyoruz. Nebiy-yi Muhtar Efendimiz’in şefaati hürmetine bizi Cehennem ateşinden koru ve iyilerle beraber Cennetine al, ey Merhametliler Merhametlisi! Bütün hamd ü senalar Âlemlerin Rabbi, Yüceler Yücesi Allah’a mahsustur.
  • يَا نُورَ الْاَنْـوَارِ يَا لَط۪يفُ يَا سَـتَّارُ نَسْاَلُكَ اَنْ تُصَلِّيَ عَلٰى سَـيِّدِنَا مُحَمَّدٍ نِـبْـرَاسِ الْاَنْبِيَآءِ وَنَـيِّـرِ الْاَوْلِيَآءِ وَزِبَرْقَانِ الْاَصْفِيَآءِ وَيُوحِ الثَّـقَلَيْنِ وَضِيَآءِ الْخَافِقَيْنِ وَاَنْ تَـرْفَعَ وُجُودَنَا اِلٰى فَلَكِ الْعِرْفَانِ وَاَنْ تُـثَـبِّـتَ شُـهُودَنَا ف۪ي مَـقَـامِ الْاِحْسَـانِ اٰم۪ينَ وَالْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ ﴿٢٤﴾
  • 24. Ey bütün nurların kaynağı Nûru’l-Envâr, ey lütfu bol, kusurları çokça örten Latîf ü Settâr! Senden, enbiyanın kandili, evliyanın nurlu âlemi, asfiyanın kameri, ins ü cin âlemlerinin güneşi, doğu ve batı ufuklarının ışığı Efendimiz Hazreti Muhammed’e (aleyhi efdalüssalâvat ve ekmelüttahiyyât) salât etmeni ve o salâvat hürmetine vücudumuzu irfan semalarına yükseltmeni, şühûdumuzu da ihsan makamında sabit eylemeni diliyoruz. Dileklerimize icabet buyur Allahım! Bütün hamd ü senalar Âlemlerin Rabbi, Yüceler Yücesi Allah’a mahsustur.
10 sayfa okundu.